1- Sitogenetik nedir? Hangi hastalıklarla ilgilenir?
SİTOGENETİK, kromozomların sayı, şekil ve yapılarıyla ilgilenen genetiğin bir alt branşıdır. Tıpta Sitogenetik analiz yada Karyotip analizi ise insanda hücrede çekirdek içinde yer alan kromozomların sayısal veya yapısal anormalliklerini inceler.
2- Kromozom nedir?
Kromozom; hücrede çekirdek içinde yer alan, genlerimizi içeren iplik şeklindeki DNA ‘nın çeşitli proteinler aracılığıyla paketlenmiş halidir.
İnsanda kaç adet kromozom vardır?
İnsanda 24 farklı kromozom çeşidi bulunmaktadır. Toplamda insanda her hücrede 46 kromozom bulunmaktadır. Bu kromozomların sayısal olarak artması, azalması veya çeşitli kromozom parçalarının başka kromozomlar üzerinde yer alması birçok hastalığın nedenini oluşturmaktadır.
3- Sitogenetik laboratuvarı ne yapar?
Sitogenetik analiz birçok dokudan elde edilen kromozomlarla yapılabilir. Kan, kemik iliği, gebe kadının karnında alınan amniyon sıvısı, plasenta (eş) dokusu, bebeğin göbek bağından alınan kordon kanı, düşük materyali (bebeğin ölüm nedenini araştırmak için) , cilt biyopsisi, kanserli doku vs.
Sitogenetikte analiz yapan hekimilerimizin çok deneyimli olması, onların klinik değerlendirmeleri, her hastaya yeterli süreyi ayırmaları , titiz çalışmaları, gerekirse ileri genetik tetkikler önermeleri sonucunda tanı- tedavi-takipleri başarıyla devam eder.
4- Kromozom hastalıklar nedir? Neden olurlar? Kalıtımla aktarılır mı?
Toplumda her 500 kişiden birinde dengeli bir kromozomal değişiklik olduğu bilinmektedir. Bu dengeli değişiklikler ya iki kromozom arasında parça değiş tokuşu (translokasyon) veya kromozomun kendi içinde kırılarak ters dönmesi (inversiyon) şeklinde olabilmektedir. Bu dengeli durumlar kişide herhangi bir hastalığa yol açmamakla birlikte, gebelik durumlarında genetik olarak hasta bebeklere neden olabilmektedir. Genetik bozukluk bazen çok şiddetli olur ve gebelikler erken dönemde düşükle sonlanabilir. Bu nedenle, hem düşük materyallerine hem de tekrarlayan düşükleri olan çiftlere mutlaka kromozom analizi ve ileri genetik tetkikler yapılması önerilmektedir.
5- Kromozomal anomaliler nasıl tanı alır?
Kromozomal hastalıklara karyotip analizi, FISH (Floresan İnsitu Hibridizasyon) ve ARRAY analizleri yapılarak tanı konulmaktadır. Öncelikle karyotip analizi yapılır. Işık mikroskopunda görülebilir hale gelen kromozomlar analiz edilir. Ancak ışık mikroskobunda görülemeyecek kadar küçük değişiklikler söz konusuysa ve klinik olarak şüpheleniliyorsa , FISH ve ARRAY gibi daha detaylı analizlere başvurulmaktadır.
6- Karyotip analizi nasıl yapılır? Ne için kullanılır?
Karyotip analizi genellikle kişinin kolundan alınan 1cc kan ile yapılmaktadır. Ancak anne karnındaki bebek için yapılacaksa , gebeliğin 12. Haftasında alınan CVS materyali, 16. Haftada alınan amniyon sıvısı veya 20. Haftada alınan bebeğin kordon kanından da karyotip analizi yapılabilmektedir.
7- Karyotip analizi hangi materyalden ve kimlere yapılmaktadır?
Lösemi -lenfoma hastalarında kemik iliği, kan veya ilişkili dokudan alınan örneklerden de kromozom analizi yapılmaktadır. Buradan elde edilen sonuçlarla hastalığa tanı koyma, tedaviye karar verme, alınan tedavinin faydasının değerlendirilmesi söz konusu olmaktadır.
8- Tüm kromozom anomalileri zararlı mıdır?
Kromozom analizlerinde gözlenen her değişiklik zararlı değildir , kişide hastalık oluşturmayabilir. Bazen toplumda sık görülen, kişiye zarar vermediği bilinen değişiklikler de gözlenebilmektedir.
9- Kromozomlarda sayısal anomaliler neye sebep olur?
Kromozomların sayısal anomalileri artış veya azalış şeklinde karşımıza çıkar. Normalde her insanda 46 kromozom vardır. 1 ‘den 22 ‘ye kadar numaralandırılır ve her birinden 2’şer adet bulunur. 2 tane de cinsiyet kromozomu vardır. Kromozomların sayıca artış veya azalışları tüm gebeliklerin yaklaşık %5’inde gözlenmektedir.
Kromozomların herhangi birinden 2 adet değil 3 adet bulunursa buna TRİZOMİ denmektedir. Sık görülenler;
Trizomi 21 = DOWN Sendromu
Trizomi 13
Trizomi 18 gibi…
Triploidi Nedir?
Eğer her bir kromozomdan 3’er adet varsa yani 69 kromozom varsa buna TRİPLOİDİ denir. Gebeliklerin yaklaşık %1-3 ünde gözlenmektedir. Genellikle gebelik düşükle sonlanır. Canlı doğanlar olmakla birlikte yaşam süreleri çok sınırlıdır.
10- Tetrapoidi nedir?
Eğer her bir kromozomdan 4’er adet varsa yani 92 kromozom varsa buna da TETRAPLOİDİ denir.
Tetraploidiler genellikle düşükle sonlanmaktadır. Ağır gelişim gerilikleri bulunmaktadır.
Cinsiyet kromozomlarında sayısal artış ne ile sonuçlanır?
Cinsiyet kromozomlarının sayıca artışını sık görmekteyiz. Bu olgular ya hiç bulgu vermemekte yada sıklıkla infertilite ( bebek sahibi olamama) ile doktora başvurmaktadır. Örneğin 47, XXX olan kadın bireylerde pek sorun gözlenmezken, 47, XXY (Klinefelter sendromu) olan erkekler sperm yokluğu ve çocuk sahibi olamama ile doktora başvurmaktadır.
11- Sayısal artış kromozomlarda görülürse ne ile sonuçlanır?
Cinsiyet kromozomları dışında kalan kromozomların çoğunun sayıca artışı yaşamla bağdaşmamaktadır. Bu nedenle doğan bebekler içinde en sık 13, 18 ve 21 in trizomisini görmekteyiz. Diğer kromozomların trizomileri genellikle düşüklerle sonlanmaktadır. Trizomi 13 ve 18 ‘in de beklenen yaşam süreleri 1 yıldan azdır. Oldukça ağır anomalilerle seyrederler. Özellikle doğuştan ağır kalp hastalıkları, el-ayak anomalileri, zeka problemleri, ağır beyin anomalileri gibi. Yalnızca Down sendromunda yaşam süresi 50-55 yıla kadar uzayabilmektedir.
Kromozomlarda sayısal azalma ne ile sonuçlanır?
Kromozomların sayıca azalması yaşamla bağdaşmaz. Bu nedenle canlı doğan bireylerde sadece cinsiyet kromozomlarında sayıca azalma görebiliriz. 45,X yani TURNER SENDROMU. Turner sendromlarının da çoğu düşük ile sonlanmaktadır.
12- Kromozomlarda delesyon nedir?
Delesyon bir kromozomal segmentin kaybı olarak tanımlanabilir. Normalde insanda her kromozomdan , dolayısıyla bu kromozomların taşıdığı her genden 2 adet olmalıdır. Anne ve babadan 1’er adet gelmelidir. Sağlıklı bir yaşam sürdürülebilmesi için bu gereklidir. Eğer bu genlerden bir kısmında kayıp olursa ciddi hastalıklara yol açabilmektedir. Bu hastalıkların klinik belirtisi ve şiddeti, kaybolan bölgenin büyüklüğüne ve kayıp genlerin işlevine göre çok farklı şekillerde olabilmektedir. Çoklu doğumsal anomaliler, zeka problemleri, gelişme geriliği, kısırlık, cinsiyet anomalileri gibi klinik bulgularla karşımıza çıkabilmektedirler.
13- Kromozomlarda duplikasyon nedir?
Duplikasyon, bir kromozomal segmentin kendini ikiye katlaması, bunun sonucunda o bölgenin 2 değil 3 adet olması durumudur. Parsiyel trizomi olarak ta ifade edilebilir. Genellikle delesyonlardan daha az zararlıdırlar. Ancak gen dozajının artması bazı klinik belirtilere yol açmaktadır. Duplike olan segmetin yerine ve büyüklüğüne göre klinik etki değişmektedir.
Duplikasyonların tanısı, yine delesyonlarda olduğu gibi karyotip analizi, FISH ve ARRAY analizleriyle olmaktadır.
14- Kromozomlarda translokasyon nedir?
Yaklaşık 500 doğumda 1 gözlenirler. 2 kromozom arasında parça değiş tokuşu anlamında kullanılmaktadır. Translokasyonlar genellikle dengeli değişiklikler olarak tanımlanabilir. Yani herhangi bir genomik kayıp yada kazanım olmadığı varsayılır. Bu bireylerde genellikle herhangi bir klinik belirti veya hastalık yoktur. Ancak dengeli translokasyon taşıyıcılarının sperm veya yumurtalarında genetik dengesizlikler olabilmekte, bu bireylerin ya tekrarlayan düşükleri, ya gebe kalamama ya da hasta bebek sahibi olabilme riskleri bulunmaktadır. Bu tip şikayetleri olan çiftlere bu nedenle mutlaka karyotip analizi yapılması önerilmektedir.
15- Tranlokasyonlar dengesiz ise ne ile sonuçlanır?
Tranlokasyonlar dengesiz de olabilir. Kromozomlar arasında parça değiş tokuşu sırasında belirli bir genomik bölge kopup kaybolabilir veya genlerin ifadesinde problemler ortaya çıkabilir. Bu nedenle dengeli translokasyon taşıyıcılığı gibi görünen ancak çeşitli klinik bulguları olan bireylerde mutlaka ARRAY analizi önerilmektedir. Özellikle translokasyon anne-babadan gelmemişse, ilk kez o bireyde oluşmuşsa ve klinik bulgu varsa mutlaka ileri araştırma planlanmaktadır.
Tanı klasik karyotip analizi ve FISH ile konmaktadır.
16- Kromozomlarda inversiyon nedir?
Bir kromozomda oluşan 2 kırık arasında kalan genomik bölgenin ters dönerek tekrar uç bölgelere yapışması anlamına gelir. Genellikle dengeli bir değişikliktir. Yani herhangi bir genomik kayıp veya kazanım olmadığı, dolayısıyla bireyde bir hastalığa yol açmayacağı düşünülür. Ancak inversiyon taşıyan bireylerin yumurta veya spermlerinde yine genetik dengesizlikler oluşabilmekte ve bu bireylerin tekrarlayan düşükleri, gebe kalamama yada hasta bebek sahibi olabilme riskleri bulunmaktadır. İnversiyon taşıyıcısı olduğu belirlenen çiftlere prenatal tanı ve/veya PGD önerilmekte, böylece sağlıklı bebek sahibi olma olasılıkları artmaktadır.
İnversiyonun tanısı karyotip analizi ile konulmaktadır.
17- Ring Kromozom nedir?
Karyotip analizinde bazen 46 kromozoma ek olarak küçük, tanımlanamayan kromozom parçaları da gözlenebilmektedir. Marker kromozom olarak adlandırılan bu kromozom segmenti genellikle 15 nolu kromozom veya cinsiyet kromozomlarından köken alabilmektedir. İçerdiği genomik bölgeye ve büyüklüğüne göre hiçbir klinik bulgu vermeyebilir yada çok ağır doğumsal anormalliklerle karşımıza çıkabilir.
Marker ve ring kromozomların tanısı karyotip analizi ve FISH ile konur. Ama genomik içeriği tanımlamak için mutlaka ARRAY analizi de önerilmektedir.
18- Mozaisizm nedir?
Kromozomların sayısal yada yapısal anormallikleri bazen her hücrede gözlenmeyebilir. Bireyde hem normal hem de kromozomal bozukluk içeren hücre hatları bir arada bulunabilir. Bu duruma Mozaisizm denir. Herhangi bir bozuklukla ilgili olarak mozaisizm düşünülüyorsa mutlaka kan dokusunun dışında farklı bir dokudan da genetik analiz yapılması önerilir. Cilt biyopsisi veya ağız içi mukoza biyopsisi bu durumda en kolay elde edilebilen dokulardır. Rutinde kandan yapılan analizde doku tamamen normal olup, alternatif dokuda bozukluk saptanabilir veya tam tersi de söz konusu olabilir. Mozaisizmde klinik bulgular, kromozomal anormalliğin çeşidine, etkilenen dokulara, etkilenen hücrelerin oranına göre değişkenlik gösterir. Tamamen normalden ağır hastalığa kadar değişebilen bir spektrum içinde yer alabilir. Bu durumda genetik danışmanlık vermek te elbette oldukça sıkıntılıdır.
19- Hangi belirti ve bulgular nadir kromozom bozukluklar ile ilişkilidir?
Büyüme -gelişme bozuklukları, zihinsel engellilik, vücudun herhangi bir bölgesinde yer alan şekil bozuklukları, anne karnında veya doğumdan kısa süre sonra gerçekleşen bebek ölümleri, doğumsal sakatlık ve engellilik durumları, cinsel gelişim anormallikleri, erken menopoz, tekrarlayan düşükler, infertilite (kısırlık), adet görememe, sağlıklı çocuk sahibi olamama, kanser vs.gibi.
20- Array- CHG ve SNP Mikro-Array nedir?
Tüm genom boyunca küçük kromozom anormalliklerini tespit etmenin bir yoludur. Hastanın genomu, binlerce lokasyonda bir referans veya kontrol genomu ile karşılaştırılarak karyotipleme ile mümkün olandan daha küçük genetik değişiklikleri tespit edilmesinde kullanılan bir yöntemdir. Anöploidileri, mikrodelesyon/mikroduplikasyon sendromlarını ve subtelomerik veya diğer dengesiz kromozomal yeniden düzenlemeleri tespit etmek için tasarlanmıştır.
21- Kantitatif Florasan PCR (QF-PCR) nedir?
Kantitatif floresan polimeraz zincir reaksiyonu (QF-PCR), fetal hücre kültürü ihtiyacını ortadan kaldırarak 13,18,21 ve cinsiyet anomalilerin hızlı teşhisini sağlayan bir tekniktir. Ebeveynin endişelerini kısa zamanda azaltan ve tedavi sürecini hızlandıran bir yöntemdir. Doğruluğu ve hızlı geri dönüş süresi nedeniyle QF-PCR, 13, 18, 21, X veya Y kromozomlarında anöploidi riski yüksek olan gebeliklerin genetik prenatal tanısında en popüler ilk basamak testidir.
Yüksek anöploidi riski ile ilişkili gebeliklerde, koryonik villus örneklemesi veya amniyosentez yoluyla genetik prenatal tanı yapılabilir. Prenatal tanı için yaygın endikasyonlar arasında pozitif biyokimyasal belirteçler, invaziv olmayan doğum öncesi testlerde (NIPT) yüksek riskli bir sonuç ve anormal ultrason bulguları bulunur.
22- TUNNEL testi nedir?
TUNEL testi, sperm DNA hasarının belirlenmesi için yapılan bir testtir. Sebebi bilinmeyen infertilite, tekrarlayan tüp bebek (IVF/ICSI) başarısızlığı ,tekrarlayan gebelik kaybı, embriyo gelişiminde duraklama olan çiftler, yardımcı üreme yöntemi kullanımında anormal embriyo gelişimi durumlarında önerilmektedir.